Acısı da, tatlısı da Zeyada’da
TÜİOSB yatırımcısı Zeyada Gıda, Türkiye çapında toptan baharat üretimi, işlemesi ve
satışını gerçekleştirirken, Hacı Muhsin Efendi markası ile de Çukurova’da helva, pekmez,
reçel, bal, fındık kreması üretimi ve perakende satışına devam ediyor. Mersin Gıda
Toptancılar Sitesi’nde üretimini sürdüren ve Amerika’dan Avrupa’ya ihracatı bulunan
Zeyada Gıda’yı firma sahibi Bora Kurt ile konuştuk.


Zeyada Gıda’nın kuruluş hikayesinden kısaca bahseder misiniz?
Zeyada Gıda, karabiberden susama, çörek otundan tarçına, zerdeçaldan kakuleye,
karanfilden Hindistan cevizine baharatta geniş ürün yelpazesiyle faaliyet gösteren ve
Türkiye’nin en büyük baharat ithalatçısıdır. Zeyada markası ile Türkiye çapında toptan
baharat üretimi, işlemesi ve satışını yaparken Hacı Muhsin Efendi markası ile de Çukurova’da
helva, pekmez, reçel, bal, fındık kreması üretimi ve perakende satışını gerçekleştiriyoruz.
Perakende mağazalarımızla üreticiden halka gıda katkı maddesi, koruyucu, gıda boyası, glikoz
içermeyen yüzde 100 saf ve doğal helva, pekmez, reçel, bal satışı yapıyoruz. Mersin Gıda
Toptancılar Sitesi’nde 16 adet depo, 5 fabrikamız ile üretimimizi sürdürüyoruz.
Üretiminizde hangi ürünler yer alıyor?
Baharat çeşitlerinin tamamı, şifalı bitkiler, pastacılık ürünler, gıda katkı maddeleri, kahve,
tahin, geleneksek Türk tatları olan helva, reçel, lokum şu an için üretimimizde bulunuyor.
Zeyada Gıda olarak ürünlerinizi Hacı Muhsin Efendi markasıyla tüketiciye sunuyorsunuz.

Markalaşma konusunda hedefiniz nedir?
Çukurova’da bölgesel düzeyde helva, pekmez, reçel, bal, fındık kreması gibi geleneksel
şekerleme ürünlerinde üretim yapan Hacı Muhsin Efendi markamızın Türkiye genelinde
bilinirliliğini arttırmak en büyük hedefimizdir. Daha sonrasında hedef kitlemizin değişen ve
gelişen ihtiyaçlarına göre yenilikçi bir yaklaşımla marka değerimizi yükseltmek istiyoruz.
Hedef dünyaya ihracat…
İhracata yönelik hedefiniz var mı?
İhracata yönelik fuarlara katlıyoruz. Devletin ihracatı destekleten teşviklerinden
yararlanıyoruz. Bir takım kişisel ziyaretlerde bulunuyoruz. Ticaretin dijitalleşmeye başladığı
şu dönemde online pazarlarda yerimizi alıyoruz. Daha önce Arap ülkelerine ihracat yaparken
artık Amerika’ya, İsrail’e ve Avrupa ülkelerine ihracata başladık. İhracatımızı tüm dünyaya
yaymak için çalışmalarımız sürüyor. Yeni pazarlara açılma planlarımız her zaman var ve bu
konuyla ilgili dış ticaret birimimiz sürekli araştırma halinde.
Sektörünüzde sizi farklı kılan yönlerinizden söz eder misiniz?
En önemli özelliğimiz üretici olmamız, ürünlerimizi aracı firmalar olmadan doğrudan piyasaya
sürüyoruz. 13 fabrika satış mağazamız ile ürünlerimizi halkla buluşturuyoruz. Kalitemizden
ödün vermeden en uygun fiyatla piyasada varlığımızı sürdürüyoruz.
Önemli projelerinizi anlatır mısınız?
Gıda katkı maddesi, koruyucu, gıda boyası, glikoz içermeyen yüzde 100 saf ve geleneksel
proseslerle üretim yapan bir firma olmak için, gıda mühendislerinden oluşan Ar-Ge
ekibimizle katma değerli ürün çeşit sayımızı artıracak projelere odaklandık.
AR-GE ve çevre ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yenilikçi bir yapıya sahibiz. Perakende şubelerimizin yanı sıra dijital platformların her
mecrasında da yerimizi alıyoruz. Sosyal medya içerisindeki paylaşımlarımız, pazarlama
reklamlarımız ve daha birçok platform ile hem ürünlerimizi tanıtıyor hem de internet
alışverişi ile Türkiye’nin her yerine ulaşıyoruz. Fabrikamızda ürünlerimizin fiziksel analizlerini
yaptığımız bir laboratuvarımız da mevcut. Piyasayı takip ederek tüketicinin ihtiyaçlarına göre
ürün yelpazemizi geliştireceğiz.
Firma olarak gelecek hedefiniz nedir?
Firma olarak hedefimiz ürün çeşitliliğimizi artırmak, yeni pazarlara girmek, kapasitemizi iki
katına çıkarmak ve Hacı Muhsin Efendi markamızın tüm Türkiye genelinde bilinirliliğini
artırmak. Teknolojik altyapımızı güçlendirmek ve böylece Pazar lideri olduğumuz baharat
ithalatındaki döviz talebimizi en aza indirmek, doğal hedge sağlamak en büyük hedeflerimiz
arasında.